Sayfa Başına Dön

Burun Estetiği Ameliyatı - Rinoplasti

Rinoplasti ameliyatında amaç burnunuzun şekil bozukluklarını düzeltmektir. Aynı zamanda burun içinde nefes almaya engel olan eğiklikler (deviasyon), burun eti büyümeleri (konka hipertrofisi) gibi problemleriniz mevcutsa ameliyatınızın estetik yönden olduğu kadar fonksiyonel yönden de başarılı olabilmesi yani ameliyat sonrasında burundan rahat nefes alabilmeniz için aynı ameliyat sırasında bu problemlerinizin de çözülmesi gereklidir.

Burun estetik ameliyatları temel olarak yüz estetik cerrahisi (fasial plastik cerrahi) branşının ameliyatlarından birisidir. Fasial plastik cerrahi branşı ise KBB uzmanlığının bir yan dalı olarak bütün dünyada hızla yaygınlaşmaktadır. Fasial plastik cerrahi ile ilgilenen bir kulak burun boğaz uzmanı problemlerinizi estetik açıdan ve hayat konforunuz için son derece önemli olan burun solunumunuz yönünden en ideal biçimde çözümleyecektir.

Estetik amaçla yapılan burun ameliyatlarında genellikle burun bir miktar küçültüldüğü için ameliyat öncesinde burun içi ve çevresi anatomik yapılarınızın direkt muayene, endoskopik muayene ve gerekirse radyolojik tetkiklerle dikkatli olarak değerlendirilmesi gereklidir. Ameliyat öncesinde burun tıkanıklığı şikayetiniz olmasa bile ameliyat sonrasında oluşabilecek şikayetleriniz göz önüne alınarak özellikle alt ve orta burun etlerinizin aynı ameliyat sırasında uygun cerrahi tekniklerle bir miktar küçültülmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir.

AMELİYAT ÖNCESİ KARAR VERME

Ameliyatınızı yapacak doktorunuzla görüşmeden önce kendinizi bu ameliyata yönlendiren tüm şikayetlerinizi belirlemeniz çok önemlidir.

Estetik olarak düzeltilmesini istediğiniz problemlerin yanı sıra burundan nefes almanızda sorun olup olmadığı, burun akıntısı, genize akıntı ve baş ağrısı şikayetlerinizin olup olmadığını belirlemeniz bu ameliyat sırasında burun bölgesindeki diğer problemlerinizin de saptanarak çözülmesinde doktorunuza yardımcı olacaktır.

Burun şeklinizle ilgili olarak kendi belirlediğiniz sorunlarınızı ve yapılmasını istediğiniz değişiklikleri doktorunuzla mutlaka tartışmanız gereklidir. Ameliyattan beklentilerinizin mevcut yüz estetik oranlarınız ve normal burun fonksiyonlarınız ile uyuşup uyuşmadığı aynı zamanda cerrahi tekniklerle olabilirliği doktorunuz tarafından net olarak ifade edilmelidir. Ameliyat sonrası hayal kırıklığı oluşmasını engellemek bu tartışmanın yeterince yapılması ve ameliyatınızı yapacak doktorunuz ile yapılması planlanan değişiklikler konusunda karşılıklı mutabakat sağlanmanız ile mümkün olacaktır.

Bu aşamada çekilen fotoğraflarınız üzerinde belirli noktalar temel alınarak yapılan ölçümlerle, mevcut yüz ve burun ölçüleriniz ve burnunuzun yüzünüze göre ideal ölçüleri (uzunluğu ve burun ucunun yanağa göre öne uzanma miktarı - projeksiyon) hesaplanabilmektedir

Çekilen fotoğraflarınız üzerinde dijital görüntüleme teknikleri ile ameliyatın olası farklı sonuçlarına yönelik görsel bilgilendirme yapılması, burun profilinizin, burun ucunuzun ve burun deliklerinizin şekli hakkında karar vermenizi kolaylaştırmaktadır .Ancak bilgisayarla yapılan değerlendirmenin herzaman sonucu belirleyen unsur olmadığını,ameliyat anında sizin dokularınızın durumunun ,iyileşme faktörleri ile ilgili hallerin sonucu etkileyeceğini bilmeli ve görüntülü analizin sadece bir fikir edinme amaçlı olduğunu unutmamalısınız.

Ameliyat öncesi değerlendirmelerinizin ve fotoğraf çekimlerinizin dik pozisyonda yapılmasına karşın ameliyatın yatar pozisyonda yapılması, aynı zamanda ameliyat sırasında yapılan enjeksiyonlar ve oluşan cilt ödemi nedeni ile özellikle çıkartılacak doku miktarı hakkında karar vermek zorlaşabilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu hesaplamaların yapılması ve ameliyatınız sırasında yapılacak işlemlerin önceden tam olarak planlanması ameliyatınızın istenen şekilde sonuçlanması için son derece önemli olmaktadır.

Bazen hasta gözü ile çok büyük görünen kusurlar cerrahi olarak basit bir işlemle düzeltilebilirken çok küçük bir kusur zor ve uzun bir cerrahi müdahale ile ancak belki de kısmen düzeltilebilmektedir. Tam iyileşmenin uzun sürmesi ve bu sırada etkili olan hastanın doku özellikleri, yara iyileşme özellikleri gibi faktörlere bağlı olarak tüm estetik burun ameliyatlarında ortalama % 5-15 oranında, iyileşmenin tamamlanmasının ardından ufak bir düzeltici müdahale daha yapmak gerekebilmektedir.

Açık ten rengi ve ince cilt yapısı olan hastalarda ileri derecede deformite düzeltilmesi ve greft uygulaması yapılması durumunda ikinci bir müdahale ihtimali artarken, cildi çok ince olmayan ve burunda karşıdan bakışta belirgin asimertisi olmayan hastalarda bu ihtimal oldukça düşük olmaktadır. Karşıdan bakışta "C" ya da "S" şeklinde asimertik ve eğri olan burunlarda tüm burun kıkırdak ve kemiklerinde asimetri olması nedeni ile iyileşmenin tamamlanması ve dokuların nihai şekillerini almaları sonrasında bir miktar eğikliğin ya da asimetrinin fark edilmesi en sık karşılaşılan problemlerden birisidir. Sonucun tatminkar olmaması durumunda bu sorunların çökük görünen bölgelerin cilt altına yerleştirilen ince kıkırdak parçaları ile desteklenmesi gibi basit kamuflaj teknikleri ile giderilmesi en uygun yaklaşım olmaktadır.

Ameliyat sonrasında alçı ve bandajlarınız alındığı dönemde ilk kez göreceğiniz burnunuz nihai sonuç olmayacak, dokulardaki ödemin azalması ve burnunuzun son şeklini alması, kullanılan ameliyat tekniği, burun cildinizin yapısı ve ameliyatınız sırasında kullanılan greftlerin (burna eklenen kemik, kıkırdak gibi dokular) cins ve miktarına göre ilk 2-3 ayda daha hızlı olmak üzere, yaklaşık 6-12 ay sürecektir.

AMELİYATIN AMACI

Burun estetik ameliyatınızda yüzünüze en uygun ve doğal görünümlü burnun yapılması hedeflenmelidir. Mevcut dokularınızın biyolojik özellikleri bu cerrahi işlemin sonucu üzerinde önemli etki yapmaktadır. Yani cildinizin kalınlığı, mevcut kıkırdaklarınızın inceliği ve formu, yara iyileşme özellikleriniz ve daha önce geçirmiş olduğunuz burun ameliyatları estetik burun ameliyatınızın sonuçları üzerinde önemli etki yapmaktadır.

Burnunuz yüzünüzün tam ortasında ve siz aynaya baktığınızda ya da size bakıldığında yüzünüzde ilk dikkat çeken yapıdır. Güzel ve çekici bir burun, kendi içinde belli oranlara sahip aynı zamanda diğer yüz yapılarınız arasında silik kalmayan ve kendisini gösteren bir burundur. Bu nedenle ameliyatın amacı tek başına çok güzel bir burun yapmak değil yüzünüze en uygun olacak burnu yapmaktır. Bu amaca ulaşmak için çoğu zaman mevcut dokularda küçültme yapılmakla beraber özellikle daha önce ameliyat olmuş hastalarda burna doku ekleyerek bazı bölgelerini büyütmek gerekmektedir.

Buruna doku eklemek gereken durumlarda genellikle kulak ya da kaburgadan alınan kıkırdak parçaları gibi hastanın kendi dokuları tercih edilmektedir. Hastanın kendi dokusu dışındaki her türlü materyalin özellikle destek amaçlı olarak kullanılmaları durumunda uzun dönem başarı oranları düşük, enfeksiyon, atılma gibi sorunlar yaşama ihtimali yüksek olmaktadır. Homogreft olarak isimlendirilen kadavralardan elde edilen ve özel işlemlerle antijenik yapıları temizlenmiş kaburga kıkırdakları yüzeysel kontur düzensizliklerini saklamak amacı ile en fazla tercih edilen materyallerden birisidir. Orta uzun vadede volüm kaybetmelerine karşın güçlü bir bağ dokusuna dönüşmeleri nedeni ile burun hatları üzerindeki etkileri devam etmektedir.

AMELİYAT TEKNİKLERİ

Burun estetik ameliyatları en çok yapılan estetik amaçlı ameliyatlardandır. Ameliyat süresi, burundaki şekilsel problemin tipine, birlikte bulunabilecek burun içi eğriliği, anatomik varyasyonlar, burun eti büyümesi, kronik sinüzit gibi patolojilere ve uygulanacak cerrahi tekniğe bağlı olarak değişmekle beraber genel olarak 2-3 saat civarında sürmektedir. Ancak kulak, kaburga gibi başka bölgelerden doku alınmasını da gerektiren özel durumlarda bu süre daha uzun olabilmektedir.

Cerrahi Teknikler

Rinoplasti ameliyatlarında kullanılan başlıca teknikler şunlardır;

» Mikrorinoplasti
» Tipplasti
» Açık Rinoplasti
» Kapalı Rinoplasti

Burun sırtında az miktarda şekil bozukluğu olan ve burnun üst kemik kısmı geniş olmayan hastalarda mikrorinoplasti tekniği kullanılabilmektedir. Bu teknikte burun içinden yapılan kesilerle burun sırtına ulaşılmakta ve özel tıraşlayıcı sistemler (microdebrider) kullanılarak burun sırtına şekil verilmektedir. Yapılan müdahale oldukça sınırlı olmakta, burun sırtına doğal yuvarlak şeklini vermeye yönelik yan burun kemiği kırıklarına gerek olmadığı ve burun ucuna müdahale çok sınırlı olduğu için iyileşme genellikle göz çevresinde morarma ve şişme dahi olmadan çok kısa zamanda tamamlanabilmektedir. Mikrorinoplasti tekniğinde başarılı olmanın en önemli şartı uygun hasta seçimi ve hasta ve doktorun ameliyattan beklentilerin ameliyat öncesinde gerçekçi olarak ortaya konulmasıdır.

Burnun kemik yapılarına herhangi bir müdahale yapılmadan sadece kıkırdak yapıdaki uç kısmının şekil bozukluklarını düzeltmek amacı ile yapılan ameliyatlar tipplasti olarak isimlendirilmektedir. Bu ameliyatta çok sınırlı problemler dışında hemen her zaman açık teknik tercih edilmektedir. Tipplasti ameliyatı ile burun ucu düşüklüklerini ve asimetrilerini düzeltmek, dolgun burun uçlarını küçültmek, burun profil görünümündeki uç noktasını belirginleştirmek veya burun girişini daraltan kıkırdak açılanmalarını düzeltmek mümkün olmaktadır. Ameliyat sırasında kemik yapılara müdahale yapılmaması nedeni ile ameliyat sonrasında gözler çevresinde şişme ve renk değişikliği genellikle izlenmemektedir. Burun üzerinde bir haftalık bir bandaj uygulaması yeterli olduğundan tipplasti ameliyatı sonrasında hastaların normal günlük yaşantılarına dönmeleri oldukça hızlı olmaktadır.

Burun ucunda şekilsel bozukluk ya da asimetri olan, daha önce ameliyat olmuş ve veya estetik ameliyatla beraber aynı seansta burun içindeki septumun eğikliğine (deviasyon) müdahale edilmesi gereken hastalarda en ideal yaklaşım açık rinoplasti tekniğidir. Rinoplasti yapılacak hastaların çoğunda burun ucuna da müdahale edilmesi gerektiği için açık rinoplasti günümüzde en fazla tercih edilen cerrahi teknik olmaktadır.

Açık rinoplasti ameliyatında iki burun deliği arasındaki bölgenin (kolumella) orta kısmından yatay bir kesi yapılarak ameliyata başlanmakta ve burun derisi bu yolla kaldırıldıktan sonra burun ucunu oluşturan bütün kıkırdak yapılar ortaya konularak ameliyat direkt görüş altında yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan ameliyatta simetrinin tam olarak sağlanmasının yanı sıra ihtiyaç olan bölgelere kıkırdak destekler yerleştirilip dikişlerle sabitlenebildiği için ameliyat sonrasında burnun ya da burun ucunun şekil değiştirmesi, burun ucunun düşmesi, burun içi septumun kayması gibi riskler en aza indirgenmektedir.

Açık teknikte burun içi kıkırdak perdeye (septum) tam olarak hakim olunabildiği için bu yapıdaki özellikle burun sırtına yakın olan eğiklikler uygun yöntemlerle, gerekirse kıkırdak parçalar eklenerek tam olarak düzeltilebilmekte, daha önceki ameliyatlarda oluşan kıkırdak eksiklikleri tam ve simetrik olarak onarılabilmektedir. Açık teknik ameliyatlarda burun uç kısmında yapılan kesi uygun teknik ve materyallerle kapatıldığında yaklaşık 1,5-2 ay içinde fark edilmeyecek şekilde hemen tamamen iyileşmektedir.

Burun ucunda ve septumunda belirgin problemi olmayan, asıl şikayeti burun sırtında kemik ve kıkırdak çıkıntı (dorsal hump) olan veya önceki ameliyatı takiben burun sırtında basit yüzeyel düzensizlikler kalmış olan hastalarda kapalı rinoplasti tekniği tercih edilmektedir.

Bu teknikte burun delikleri içinden yapılan kesilerle burun sırtına ulaşılmakta ve buradaki şekilsel bozukluklara gereken müdahaleler yapılmaktadır. Kapalı teknik uygun seçilmiş hastalarda ameliyatın daha kısa sürede yapılmasını sağlamakta, burun ucunda çok az miktarda ödem oluşması nedeni ile iyileşme daha kısa sürmektedir.

Ameliyatlarda burun sırtındaki kemik ve kıkırdak çıkıntı alındıktan sonra burun sırtına karşıdan bakışta doğal görüntü verebilmek için burun kemikleri kırarak birbirine yaklaştırılmakta ve buna bağlı olarak ameliyat sonrasında gözler çevresinde bir miktar morarma ve şişme olmaktadır. Bu ödem ve renk değişiklikleri yaklaşık 7-12 günde hemen tamamen kaybolmaktadır. Son zamanlarda kullanılmaya başlanan “hiloterapi” uygulaması, özel bir maske yardımı ile gözler çevresine 15-18 derecede soğuk uygulanmaktadır. Lenf ve kan dolaşımını aktif tutan bu uygulama ile ameliyat sonrasında gözler çevresinde oluşan şişme ve renk değişiklikleri önemli ölçüde engellenebilmektedir.

Özel durumlar dışında buruna tampon konulması gerekmediğinden çoğu hastada ameliyat tamponsuz olarak yapılabilmektedir.

Burun dışına uygulanan bandaj ve plastik alçı ameliyattan sonra birinci haftada yenilenmekte, 10-14. günlerde çıkartılmaktadır.

Burnun hareket etmeyen bir yapı olması nedeni ile ameliyat sonrası ciddi ağrı olmamakta basit ağrı kesiciler genellikle yeterli olmaktadır.

Ameliyat sırasında burun etlerini küçültmek amacı ile koterizaston, radyofrekans ya da mikrodebrider gibi kanama yapmayan teknikler dışında bir cerrahi müdahale yapılmışsa ameliyat sonrasında kanama riskini azaltmak için buruna tampon konulması gerekebilir. Bu tampon yumuşak bir sünger yapısında olup tıkanıklık dışında ciddi bir problem yaratmamakta ve ameliyat sonrası ikinci günde alınmaktadır.

Ameliyat sonrası fazla sıcak olmayan bir ortamda ve baş hafif yüksek olarak istirahat edilmesi önerilir.

İlk 24-36 saatte gözler üzerine aralıklı soğuk tatbiki yapılması sişlik ve morlukların artmaması ve daha çabuk normale dönmesi için faydalıdır.

İlk hafta içinde burunda olabilecek kabuklanma ve tıkanmalar için bir kez kontrole gelmek gerekebilir.

Burun estetik ameliyatı sonrasında iyileşme zamanla olmakta ve tamamlanması yapılan ameliyatın tipine göre 6-12 ay sürebilmektedir. Bu süreçte burun ilk haftalarda daha çabuk, takiben yavaş yavaş şekil değiştirerek istenen sonuca ulaşılmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası erken dönemde burnun görüntüsünün istenen gibi olmaması son derece doğaldır, zamanla ödem azalıp cilt normal kalınlığına geldikçe burnun şekli de istenen yönde değişecektir. Aynı şekilde ameliyat sonrası erken dönemde tam istenilen sonucun izlenmesi ise kullanılan tekniğe ve yapılan işlemlere bağlı olarak farklılıklar olsa da, zamanla istenenden daha değişik bir sonucun oluşma ihtimalini akla getirmelidir.

Zaman içinde burun şeklinde oluşan değişikliklerin ameliyatı yapan doktorla birlikte takip edilmesi en uygun yol olacaktır.

BURUN ESTETİĞİ SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

» Burnunuz üzerindeki alçı 10-14 gün arasında kalacaktır. Islanmaması gerekmektedir. Aşırı sıcak ya da buharlı yerlerde bulunmanız terleme ile bu alçının gevşemesine ya da çıkmasına neden olabilir.

» llk 24-36 saatte gözleriniz üzerine aralıklı olarak soğuk tatbiki (saat başı 5-10 dakika) yapılmalıdır.

» Ameliyat sonrası 5 gün fiziksel aktiviteden mümkün olduğunca uzak durulmalı ve başınız yüksekte olacak şekilde istirahat etmelisiniz.

» Bir hafta boyunca aşırı yüz mimikleri ve gülmekten kaçınınız.

» Açık teknik ameliyat yapılmış ise burun ucundaki dikişleriniz 5-7 günde doktorunuz tarafından alınacaktır.

» Burun ameliyatınızdan sonra göz altlarınızda ve yüzünüzde şişme olabilir. Bu şişlikler ve renk değişiklikleri 1-2 hafta içinde tamamen geçecektir.

» Burnunuz açıldıktan sonra burun cildinizi nazik bir şekilde sıvı sabun veya özel losyonlarla temizleyebilirsiniz. Bandaj alındıktan sonra makyaj yapabilirsiniz.

» Ameliyatı takip eden üç hafta boyunca burna darbe riskini artıran boğazlı kazak veya dar boyunlu giysiler giymemeniz uygun olur.

» Üç hafta süreyle burnunuza sert bir şekilde dokunmamanız, ilk 6 hafta burna darbe gelme ihtimali olan aktivitelerden kaçınmanız gerekir.

» 6 Hafta boyunca gözlük kullanmamanız daha sonraki dönemde hafif çerçeveli gözlükler kullanmanız önerilir

» Operasyonu takip eden 6 ay boyunca burun cildinizin güneş ışığından korunarak yanmasını engellemeniz gerekir.

» Aşırı sıcak burnunuzda şişmeye neden olacağından bu tür ortamlarda bulunamamanız önerilir.

» Doktorunuzun verdiği ilaçlar dışında ilaç alınmamalıdır.

AMELİYAT ÜCRETİ

Estetik burun ameliyatları farklı teknikler, enstrümanlar ve malzemeler kullanılarak farklı şekillerde yapılabilen bir ameliyattır. Burnunuzdaki problemin boyutu, daha önce geçirmiş olduğunuz burun ameliyatları, kulak ya da kaburgadan kıkırdak parça alma gerekliliği olup olmaması ve birlikte burun eti (konka) büyümesi, sinüzit gibi aynı ameliyat sırasında müdahale edilmesi gerekecek problemlerinizin olup olmaması ameliyat ücretini etkilemektedir.

Ücreti etkileyen bir diğer faktör ameliyatın yapılacağı hastanedir. A Grubu hastanelerde yapılan ameliyatlarda, cerrahi ücreti aynı olmasına karşın diğer ücretlerin (oda, ameliyathane kullanımı, malzeme, anestezi, tetkik) nispeten yüksek olması nedeni ile maliyet daha küçük hastanelere göre bir miktar artmaktadır.

Estetik burun ameliyatı tüm diğer estetik ameliyatlar gibi sağlık sigortalarının karşılamadığı bir ameliyattır. Bu nedenle ameliyat ücreti genellikle paket fiyat olarak verilmektedir. Yani ödeyeceğiniz toplam ücret ameliyat öncesinde net olarak belli olmakta, kullanılan malzemelerin fiyatları tek tek hesaplanmayıp sabit bir fiyat olarak belirlenmektedir. Burun gibi yüzün ortasında ve ilk bakışta göze çarpan kritik bir anatomik yapı üzerinde yapılacak estetik müdahalelerin sonuçlarının başarısı üzerinde ameliyatınızı yapacak cerrahın bu konudaki tecrübesi, eğitimi ve cerrahi yetenekleri en önemli unsurlar olmakla birlikte ameliyat sırasında kullanılan enstrümanların ve malzemelerin kalitesi de önemli rol oynamaktadır. Örnek olarak kıkırdak yapıları tespit ederken daha pahalı olmasına karşın 4-6 ay arasında tamamen eriyerek kaybolan cerrahi dikiş malzemelerinin kullanılması yerine nispeten daha ucuz olan ancak erimeyen dikişlerin kullanılması zaman içinde yabancı cisim reaksiyonu, enfeksiyon gibi problemlere neden olabilmektedir.

Benzer durumlar diğer malzemenin ve ekipmanların kalitesinden sterilizasyonuna kadar pek çok farklı faktör üzerinde etkili olabilmekte yani ücretteki azalma genellikle kaliteden ödün vermek anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak oldukça karmaşık bir cerrahi olan estetik burun ameliyatına karar verdiğinizde ameliyat için ödeyeceğiniz ücret elbette önemli bir kriterdir ancak öncelik sıralamasında ilk sırada olmamalıdır. İlk ameliyat başarı oranı en yüksek olan ameliyattır. Takip eden düzeltici ameliyatların tatminkar estetik ve fonksiyonel sonuçlar verme oranı giderek azalmaktadır. Nihai sonuçları 6-12 ay gibi bir sürede çıkan böyle bir ameliyat için cerrahın tecrübesi ve vaka sayısı sonuç üzerinde etki eden en önemli faktörlerdir. Bu nedenle ameliyatınızı yapacak doktorun doğru seçimi ilk önceliğiniz olmalıdır.

Ameliyat ücreti yukarıda değinilen parametrelere bağı olarak çok geniş bir aralıkta değişmektedir. En doğru yaklaşım doktorunuz konusunda karar verdikten sonra tam bir estetik ve fonksiyonel burun değerlendirmenizin yapılması ve yapılması gereken müdahalelere karar verilmesidir. Ameliyatınızın estetik ve bir o kadar önemli olan burun fonksiyonlarınız yönünden başarılı olması için burun eti ya da sinüs cerrahisi gibi ek müdahalelerin gerekli olması ücretin yanı sıra hastane seçimini de etkileyebilmektedir.

Ameliyatınızın ücreti ancak bu aşamalardan sonra gerçekçi olarak belirlenebilecektir.





Revizyon Burun Estetik Ameliyatı

Yüzün ortasında ve en belirgin anatomik yapılardan birisi olan burun üzerinde oluşan problemlerin göz önünde ve dikkat çekici olması estetik burun ameliyatlarını en sık ikinci ameliyat (revizyon) gerektiren cerrahi işlemler arasına sokmaktadır.

Estetik burun ameliyatı sonrasında tekrar ameliyat gerektiren bir sorun oluşma oranı hakkında çok farklı rakamlar verilmekle beraber bu oranın ortalama %15 civarında olduğu kabul edilebilir.

Ameliyattan sonra arzu edilmeyen sonuç ya da problemlerin oluşmasına neden olan değişik etkenler vardır, bunlar içinde en sık karşılaşılanlar;

» Ameliyat öncesinde problemlerin tam belirlenememesi
» Hastanın beklentilerinin tam olarak anlaşılmamış olması
» Cerrahi teknikte yapılan hatalar
» Hastaya ait yapısal özellikler (çok ince ya da kalın cilt vb.)
» Ameliyat sonrası iyileşme döneminde yaşanan problemler (travma, enfeksiyon vb.) olarak sayılabilir.

Tekrar ameliyat gerektiren görsel problemler kendi içinde dört farklı kategorilere ayrılabilir;

» Estetik açıdan belirgin bir problem olmamasına karşın hastanın arzu ettiği sonucun elde edilmemesi
» Minör problemler: Burun sırtında küçük düzensizlikler, burun ucunda hafif asimetriler
» Orta derecede problemler: Burun solunumunu da olumsuz etkileyen asimetri ve düzensizlikler
» Majör problemler: Kıkırdak ya da kemik yapılarda kayıp ya da bozulma ile birlikte burun solunumunu olumsuz etkileyebilen ciddi asimetri ve deformiteler.

Burun estetik ameliyatları sonrasında iyileşmenin tamamlanması ve burnun son şeklini almasının yapılan müdahalenin içeriğine bağlı olarak altı ay ile bir yıl arasında sürdüğü kabul edilmekle beraber burun cildindeki değişikliklerin sonuçlanması daha da uzun sürebilmektedir. Bu nedenle genel olarak ikinci bir ameliyat yapmadan önce en az bir ya da bir buçuk yıl beklenmesi önerilmektedir.

İkinci ameliyatın zamanlaması için revizyon gerektiren problemin nedeni ve içeriği de belirleyici rol oynayabilmektedir.

Hafif düzensizlikler, asimetriler ve hastanın kalın cilt yapısı ya da aşırı iyileşme dokusu oluşumundan kaynaklanan problemlerde genellikle iyileşmenin tamamlanmasının beklenmesi (en az bir yıl) ve bu arada gerek olan durumlarda kortizon enjeksiyonları ile kalın ve ödemli dokuların inceltilmesi uygun olmaktadır. İlk ameliyatta burun sırtına şekil vermek amacı ile kıkırdak greftler kullanılan durumlarda ikinci bir müdahale yapmadan önce kullanılan greft tekniğine bağlı olarak 1,5-2 yıl beklemek doğru olacaktır.

Zaman içinde düzelme ihtimali olmayan, aynı zamanda hastanın burun solunumunu olumsuz etkileyen majör problemlerde ve ameliyat sonrasında buruna gelen darbelere bağlı oluşan asimetri ve deformitelerde iyileşme süresi beklenmeden ikinci ameliyatın yapılması tercih edilebilmektedir.

Estetik açıdan belirgin problem olmamasına karşın hastanın beklentilerinin karşılanamaması nedeni ile yapılacak revizyonlarda üçüncü bir ameliyat riskini en aza indirebilmek için mümkünse bir yıl iyileşmenin tamamlanmasını beklemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Revizyon burun ameliyatları, önceki ameliyata bağlı olarak doku planlarının bozulmuş olması, cilt ile kıkırdak ya da kemik çatı arasında oluşan yapışıklıklar ve kıkırdak ya da kemik dokularda oluşmuş hasar ve deformiteler nedeni ile cerrahi açıdan önemli zorluklar içeren müdahalelerdir.

Bu nedenle revizyon ameliyatlarda başarılı sonuçlar alınabilmesi için mevcut problemlerin çok iyi analiz edilmesi, ameliyat sırasında uygulanabilecek alternatif yaklaşımların önceden planlanarak gereken hazırlıkların yapılması ve ameliyatı yapacak cerrahın bu tür vakalardaki bilgi birikimi ve tecrübesinin yeterli düzeyde olması gerekmektedir.