Sayfa Başına Dön

Sivilce İzlerinde Yağ Enjeksiyonu

Akne sonrasında istenmeyen skar-izler gelişebilmektedir.

Akne skarları kompleks problemlerdir. Sıklıkla yüz başta olmak üzere sırt ve dekolte bölgelerinde gözlenmektedir. Akne skar dokusunda pigment değişiklikleri ve 3 boyutlu yapılarının getirdiği ışık-gölge etkileri hasta için özgüven eksikliği, sosyal çekingenlik ve psikolojik sorunlara kadar gidebilen ciddi estetik problemlere neden olabilmektedir.

Akne skarlarında enzimatik kimyasal peelingler, subsizyon, fraksiyonel lazer uygulamaları, nonablatif lazer uygulamları, mikro-iğneli radyofrekans, cerrahi eksizyon, cerrahi deri greftleri ve dolgu uygulamaları gibi bir çok tedaviler geliştirilmiştir. Ancak akne skarları sofistik yapıları ile tedavileri oldukça zor problemlerdir. Çoklu seanslar gerektirmektedir ve en iyi sonuçlar yukarda sayılan tedavilerin kombinasyonları ile elde edilmektedir. Uygulama öncesi hastaya % 50 nin üzerinde ancak hiçbir zaman % 100 bir sonuç elde edilemeyeceği ifade edilmelidir.

Atrofik akne skarlarında dolgu enjeksiyonu özellikle poly-L-laktik asit (Sculptra®) ve hyaluronik asit((Restylane®, Juvederm® gibi) kombine kulanımında iyi sonuçlar alınmaktadır. Poly-L-laktik asit doku volümü vermek için deride derine enjekte edilirken hyaluronik asitler daha yüzeysel uygulanmaktadır. Ancak estetik sonuçları sınırlıdır ve belli bir süre etkileri kaybolmaktadır.

Yağ enjeksiyonları akne skarların da son yıllarda daha popüler olmaya başlamıştır. Bunda; yağ enjeksiyonlarının akne skarların hem derin volüm hem de yüzeysel dolgu etkileri göstermesi, yağ enjeksiyonu sırasında yağ dokusundaki kök hücrelerin deride daha kalıcı bir destek dokusu oluşturması, maliyetlerin daha düşük olması gibi etkenler sayılabilir.

Sivilce İzlerinde Yağ EnjeksiyonuAkne skarlarında yağ enjeksiyonu skar dokusu altına mikro-damlalar şeklinde enjeksiyon ile yapılmaktadır. Bu şekilde uygulandığında yüzeysel ve derin skarlarda etkin sonuçlar alınmaktadır.

Akne skarların atrofik formlarında fibrotik bantların varlığı nedeni ile subsizyon mutlaka yapılmaktadır. Subsizyon sırasında atrofik skar dokusu altında hafif kanama olmaktadır. Bu kanama skar dokusu altında yeni kollejn yapımını uyarmakta ve atrofinin hafif yükselmesinde de etkili olmaktadır. Subsizyonlar maksimum sonuç için aynı skar dokusuna 4 hafta ara ile yapılabilir. Yağ enjeksiyonundan hemen önce tekrarlanır bu şekilde yağ transferi yapılmaktadır.

Atrofik akne skarları içerisinde ice pick skarlar belkide en zor alanlarıdır. Yağ enjeksiyonları maalesef bunlarda etkili değildir. Bunlarda özelikle mikroiğneli radyofrekans daha iyi sonuçlar vermektedir.

Ancak boxcar ve rolling atrofik skarlarda volüm ve dolgu etkisi ile yağ enjeksiyonları daha iyi sonuçlar vermektedir. Sonrasında yapılacak CO2 lazer cilt yenileme uygulamaları daha iyi sonuçlar vermektedir.

Akne skarlarında yağ transferi sonrasında yağ dokusunun kalıcılığı; yağ dokusunun alınma şekline, alınan yağ dokusuna yapılan işlemlere, yağ dokusunun kan ve tümesent anestezik maddeler ile temasına, yağ transferinin yapıldığı doku alanına, yağ transferinde enjeksiyon yöntemine bağlıdır. Bu çoklu faktörler içerisinde belki de en önemlisi transfer edilen yağın dokuya verildiği volümlerdir. Yapılan çalışmalar yağ dokusu çapı eğer 3 mm den küçük ise transfer edildiği dokuda daha zengin bir damarlanma ve beslenme koşulları bulduğunu göstermektedir. Ayrıca donor alandan yağın alınmasında 10 cc şırınga ile manüel yapılacak negatif basıncın daha etkin olduğu gösterilmiştir. Yağ enjeksiyonunda da 1-2 ml enjektörler kullanılmaktadır. Bu enjektörlerde yağın enjeksiyonunda daha az basınç uygulanması gerekmektedir.

Atrofik akne skarlarında ilk olarak atrofik skar alanı işaretlenir, alan iki parmak arasında sabitlenir ve yağ yüzeysel dolgu amaçlı mikro damlalar şeklinde tünel tekniği ile uygulanır.

Daha sonra deride doku volümü verilmesi için daha derin uygulama yapılır.

Enjekte edilen yağ dokusunun ancak % 50 si kalıcı olmaktadır ve 2-3 ay sonra tekrar seanslar gerektirmektedir.

Yağ enjeksiyon sonrası atrofik akne skarların da yapılan çalışmalarda bir süre sonra atrofik skar yapısında fibrozis, transfer edilen yağ dokusu içerisine yeni damarsal yapıların oluşumu ve yağ kök hücrelerinin yağ hücrelerine farklılaştıkları görülmektedir.

Akne skarlarında yağ enjeksiyonu sonrası geçici yan etkiler ortaya çıkmaktadır. Bunlar uygulama alanında ödem, ekimoz ve deri yüzeyinde hafif düzensizlikler gibi. Yağ transfer alanında lokal yağ dokusunda hipertrofi gelişebilmektedir. Steril yağ kistleri gelişebilmektedir. Bunlarda IL kortizon enjeksiyonları yapılabilmektedir. Nadir görülen diğer yan etkiler uygulama alanında hiperpigmentasyon, lokal enfeksiyon gibidir.