Sayfa Başına Dön

Mikroiğneli Fraksiyonel Radyofrekansın Klinik Kullanımı

Fraksiyonel mikroiğneli RF sistemleri deride kollajende ısı ile modifikasyon yaparak etki göstermektedir.

Isı etkisi kollajen arasında ısıya duyarlı çapraz bağlarda kırılmalara neden olmaktadır. Bu arada ısıya duyarlı olmayan bağlar kalmaktadır.

Bağlardaki bu değişim kollajen moleküler yapısında; kısalmalara, kollajen boyutlarında artışa, kollajen fibrillerin bazılarının birbirleri üzerine katlanmasına neden olmaktadır. Kollajendeki bu yapısal değişimler 4 hafta kadar sürebilmektedir.

Isının uygun düzeyleri fibroblastlarda yeni kollajen yapımını uyarmaktadır. “neokollajenezis” Bu ısı uygulanmasından 6 ay sonra gözlenmektedir. Isı hasarına uğrayan kollajenin % 50 si bu süreçte yenilenmektedir.

Isı istenmeyecek kadar yüksek ise kollajende geriye dönüşsüz moleküler yıkım ile jelatine benzer bir yapısal değişim olmaktadır.

Elestotik materyal azalmaktadır.

Bu arada epidermis kalınlaşmakta ve reteler belirgin hale gelmektedir. Bu ısı uygulamasının 3 ayında daha iyi gözlenmektedir.

Dermiste mikroiğneli fraksiyonel RF ın kollajen üzerinde ısı etkisi;
» Dermiste kollajen tipine
» Hastanın yaşına yani kollajen konsantrasyonuna
» Kolajenin dermiste yerleşim şekline
» RF pulse süresine
» RF enerjisine
» Kullanılan mikro iğnelerin sayısına
» Dermisin hidrasyonuna-su içeriğine bağlıdır.

Yapılan bir çok klinik çalışmada dermiste kollajen üzerinde istenilen etkinin sağlanması için 45°C -65°C ısının gerekli olduğu ifade edilmektedir.

Mikroiğneli Fraksiyonel Radyofrekans deriye uygulandığında dokuda radyofrekans ısıya neden olmakta. Bu ısı mikroiğneler çevresinde en yüksektir ve çevreye doğru ısı azalmaktadır.

Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi mikro iğneler dokuda ısı etkisini 3 farkı alanda yapmakta;

1. Etki Alanı. Bu alana lazerdeki etki alanına benzediği için lazer alanı yada fraksiyonel alanda denilmektedir. Bu alanda ısı 85 °C den yüksektir. Bu yüksek ısı tam mikro iğnenin çevresindedir. Uygulama sırasında ağrıdan sorumlu alandır. Dokuda ısı karbonizasyon ve buharlaşma yapmaktadır. Dokunun iyileşme süresi birkaç haftadır. Bu düzeyde doku ısısı iyileşme döneminde problem hatta skar yapabilmektedir. Yukarıdaki resimde kırmızı alanlar bu etki alanını göstermektedir.

2. Etki Alanı. Bu alana eski monopolar radyofrekansta kullanılan tanım olan “Thermage alan”da denilmektedir. Bu alan dokuda koagülasyonun geliştiği alandır. Bu alanda ısı 40 ~ 85 °C arasındadır. Bu alanda doku hasarı sonrası iyileşme süresi birkaç gündür. Hafif ağrıdan sorumludur. Bu düzeyde doku ısısı iyileşme döneminde minimal probleme neden olmaktadır. Yukarıdaki resimde kırmızı alanlar ile sarı alan arasındaki turuncu alanlar bu etki alanını göstermektedir.

3. Etki Alanı. Bu alan dokuda ısının biyolojik olarak tekrar dokunun yapılanmasına neden olduğu alandır. Doku yenilenmesi-rejuvination alanı da denilmektedir. Bu alanda ısı 40°C düşüktür. İyileşme süresi yok, ağrıdan sorumlu değil, iyileşme sürecinde probleme neden olmaz. Yukarıdaki resimde sarı alan bu etki alanını göstermektedir.

Mikro iğneli fraksiyonel RF da klinik olarak kullanımında bu etki alanları kullanılmaktadır. Bu etki alanlarını belirleyen ise RF ın pulse süresi ve RF enerjisidir.

Aynı güçte RF farklı pulse sürelerinde uygulandığında deride etki alanı değişmektedir. Aşağıda resimde etki alanı ve pulse sürelerinin etkisi gösterilmektedir.

Mikroiğneli RF fraksiyonel doku hasarı önemlidir. Fraksiyonel doku hasarının uygulama alanında % 20 yi geçmemesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle RF uygulama parametrelerinde pulse süresi ve RF gücü fraksiyonel amaca dönük düzenlenmelidir. Aşağıdaki resimde sağda olduğu gibi fraksiyonel uygulama düşük oulse süresi ve yüksek yoğunluklarda RF ile mümkündür.

Mikroiğnelerin uygulanması sırasında epidermis etkilenmekte. Özellikle iğnenin yukarı çıkışı sırasında epidermis RF etkilenmekte. 1.5 mm den derin iğne uygulamalarında epidermisin etkilenmesi daha fazladır.

Epidermal hasar 3-4 günde epitelizasyon ile kapanmakta. Dermiste ise RF neden olduğu dokuda koagülasyon, hücresel infiltrasyon, yeni kan damarlarının yapımı başlamaktadır. Ayrıca dermişte fibroblastlar çoğalmakta, elastogenezis ve neokollajenogenezis başlamaktadır.

2 hafta ise dermişte fibroblast aktivasyonu ve hücresel infiltrasyon devam etmekte. Koagülasyona uğramış kollajen yerine yeni kollajenler yapılmakta.

Dermiste kıl folliküleri üzerine olan etkisi 3.5 mm derinlikte kullanılan mikroiğnelerde ve yüksek RF enerji seviyelerinde olmaktadır.

RF dermiste kontrollü ısı artışı ile sıcak şok proteinleri “heat shock proteins (HSPs)”, metalloproteinazlar”metalloproteinases (MMPs)”, ve inflamatuar sitokinler; HSP47, HSP72, interlökin -1b, tümör nekrozis faktör alfa, tümör büyüme faktör beta, MMP-1, MMP-3, MMP-9 ve MMP-13 gibi. Bunlar dermal yapılanmadan sorumludur.

RF mikiğneler ile uygulanmasında yapılan çalışmalarda gösterilen önemli bir sonuç bulunmakta;
» Dermisin papillar tabakası yapısal özellikleri nedeni ile RF akımından retiküler dermiş ve deri alt yağ dokusna göre daha az etkilenmektedir. Dermal kollajen dışında, kıl, yağ ve ter bezlerinin evresindeki kollajen ve damarların çevresindeki kollajende RF etkilenmektedir. BU yapılarda en fazla retiküler dermistedir.
» Bu sonuçla dermiste etki için önemli olan RF enerjisinden daha çok mikro iğnelerin derinliği ve pulse süresidir.

Bir diğer yaklaşım şu RF enerjisi iğne yüzeyi boyunca dokuya dağılmakta. Bu nedenle RF enerjisi aynı kalmak koşulu ile mikro iğne derinliği azaltıldığında (mikro iğne yüzey alanı azaldığı için RF dokuda daha yoğun olacak) dokuda ısı etkisi daha fazla olmaktadır.