Sayfa Başına Dön

Dolgu Uygulaması

Yaşlanma, güneş, sigara ve stres gibi faktörler cilt altındaki kemik, yağ ve destek dokusunun azalması ve kaybolması ile sonuçlanmaktadır. Cildin gergin ve dolgun görünmesini sağlayan bu dokuların azalmasına yer çekiminin, mimik kaslarının ve uyku sırasındaki gibi dış kuvvetlerde etki göstermektedir. Böylece çok faktörlü etkenlerle kırışıklıklar, sarkmalar ve yüzde üç boyutlu bir şekil değişikliğine sebep olmaktadır.

Sosyokültürel gelişmelere bağlı olarak insanlar da daha genç, güzel ve kusursuz görünme isteği ve ihtiyacı arttırmaktadır. Bu amaçla yapılan tüm estetik girişimler kişilerin psikolojilerini, özgüvenini, iş ve sosyal hayattaki etkileşim ve başarısını olumlu yönde arttırmaktadır.

Dolgu madde uygulamaları bu amaçla geliştirilmiştir ve son yıllarda estetik girişimlerde güvenle kullanılmaktadır. 2015 yılında tüm dünyada yapılan dolgu uygulaması sayısının 10 milyon olduğunu görmekteyiz. Bu sayı günümüzde bunun çok çok üstünde.

Günümüzde insan destek dokuları içeriklerine benzer ve yüksek teknolojilerle üretilen dolgu maddeleri kullanılmaktadır.

Deri destek dokularının azalması, yağ dokusundaki kayıplar, kas ve kemik dokuda bölgesel azalma ya da artışlar, dokuların yer çekimi ile yer değişimleri, geçirilmiş akne, suçiçeği ve kazalar gibi nedenlerle oluşan izler yüzde zamanın ve yaşlanmanın tüm belirtilerini ortaya çıkarmaktadır. Bu değişimler deride dolgunluk ve destek maddeleri olan kollajen, elastin ve hücreler arası destek maddelerinin(Hyaluronik asit gibi) yapımının düzensizliğine hatta azalmasına bağlıdır. Bunlar deri desteğinin azalmasına, deri gerginliğinin kaybolmasına derinin daha kolay hasarlanmasına ve kırışıklıklara neden olmaktadır. Dolgu maddeleri destek dokusu kayıplarının yerine konulması için geliştirilmiştir. Bu uygulamalar sadece kırışıklıklarda değil, ciltteki bazı çukur bölgelerin (yara izi, sivilce izleri gibi) doldurulması ve yüzde dolgunluk sağlanması içinde kullanılmaktadır. Bunların dışında sadece daha estetik görünüm için doku dolgunluklarında örneğin dudak dolgunlaştırmada da kullanılmaktadır. Dolgu maddelerinin uygulandıkları alanlarda dokuları germe etkileri nedeni ile yüz germe işlemelerindede kullanılmaktadır.

Yaşlanma ile yüzde ince çizgiler ve derin kırışıklıklar, doku destek dokularının azalması ve yer çekimi ile yüzde dokuların aşağı ve içe yer değişimi hatta bazı dokularda belirginleşmeler ortaya çıkmaktadır.

İlk dolgu maddeleri uygulamaları 1893 yılında Neuber tarafından koldan alınan yağ dokusunun yüze uygulanmaları ile başlamıştır. 1899 da Gersuny sıvı parafin dolguları kullanmıştır. Sıvı silikon 1940-1960 yıllarında Avrupa ve Amerika’da dolgu olarak tercih edilmiştir. Parafin ve silikon ciddi yan etkiler nedeni ile günümüzde dolgu maddeleri olarak kullanılması yasaklanmıştır. 1980’ lerde kollajen, 1989 da hyluronik asit kullanılmaya başlanmıştır.

Hızla artan dolgu enjeksiyonları ile birlikte bir kaç yıl önce az sayıda olan dolgu markası yerine yüzlerce yeni ürünler ve markalar görmekteyiz. Dolgu kimyasal içerikleri ve fiziksel özellikleri birbirinden farklı. Tüm markalar farklı ve daha üstün bir teknoloji kullandıklarını ifade etmekte. Bunlar hangisini nasıl seçeceğiz ve doğru uygulama nasıl yapılacak. Bu bölümde bunları yazmaya çalıştık.